Eğer stres yönetiminin kişisel bir konu olduğuna inanıyorsanız tekrar düşünün. 2019 yılında yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre Amerika’da yaşayan çalışanların %83’ü iş kaynaklı stres yaşıyor ve bu kişilerin %33’ü en az bir kere stres kaynaklı bir sağlık sorunu yüzünden doktora gitmek zorunda kaldığını belirtiyor. İş kaynaklı stresin yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’ne yıllık maliyeti 300 Milyar doları buluyor.
Peki nedir bu stres yönetimi?
Stres yönetimi stressiz bir hayat sürmek anlamına gelmez. Gereksiz stresleri saf dışı bırakabilmeyi ve hayatındaki stresleri etkin bir şekilde yönetebilmeyi ifade eder. Stres ile başa çıkmak için başvurulabilecek davranışsal, psikolojik ve fiziksel bir takım teknikler vardır.
Stres Zararlıdır
Stres çalışanlarınıza hem fiziksel hem de psikolojik olarak zarar verebilir. Yüksek seviyede stres vücudun nasıl çalışacağını etkiler. Kan basıncı yükselir, bağışıklık sistemi baskılanır, melatonin seviyeleri değişir. Sürekli stres durumunda kalp-damar hastalıkları, sindirim problemleri hatta inme riski bile yükselmektedir.
Yüksek stresin anksiyete ve depresyon gibi psikolojik problemlerin oluşması riskini arttırdığı bilinmektedir. Özgüvensizlik ve öfke gibi yıkıcı duyguların ortaya çıkma ihtimalini arttırır. Tükenmişlik sendromu, verimsiz çalışma ve konsantrasyon kaybının yanı sıra çalışanlarla kurulacak sosyal ilişkileri olumsuz etkileyen zorbalık, taciz ve şiddet gibi istenmeyen davranışlara da yol açabilir.
Ne yapmalıyız?
Stres yönetimini öğrenin! Çalışanlara stres yönetimi üzerine ilgi çekici bir e-eğitim kursu alma imkanı sunmak güzel bir başlangıç noktası olabilir. Ayıca çalışanlarınızı stres yönetimi önemsemeleri ve eğitimde öğrendiklerini gündelik hayatlarında da uygulamaları konusunda motive edebilirsiniz.